Blog yazmaya başladığımda takvim yaprakları 2009 seneninigösteriyordu.
Bloglarla tanışmam ise coğrafya öğretmenimin tahtaya tr.gg üstündenhazırladığı sitesini yazmasıyla başladı.
Onun açtığı siteyi incelerken derhal kendime de açtım.
Düzenlemeye açık bir düzenek bulunduğu içersinde biraz html ve css de öğrendim ve emelim bildiklerimi farklı insanlara transfer etmek oldu.
İlk başlarda kod bilgisi üstüne paylaşım yapar iken katagoride tuttuğum notları da paylaşmaya başladım.
Ardından bu paylaşımlar kendi kendine azalıp konumunu yazarken neşelihissettiğim film, oyun araştırmaları, beğendiğim ecnebi dilde yazılan yazıların tercümesi ve birkaç ürün araştırmasına bıraktı.
İşte bu süreçte epey çok eksiklikleri yaptım.
Bu sorunlar vasıtası ile bloğumun gidişatı şekillendi.
Bazı sorunları düzeltmem defa zamanımı almış olsa da bu yazıyı yazarken geçmiş olan 9 senelik blogculuk serüvenimde epey defa deneyim edindim.
Bloglarla tanışmam ise coğrafya öğretmenimin tahtaya tr.gg üstündenhazırladığı sitesini yazmasıyla başladı.
Onun açtığı siteyi incelerken derhal kendime de açtım.
Düzenlemeye açık bir düzenek bulunduğu içersinde biraz html ve css de öğrendim ve emelim bildiklerimi farklı insanlara transfer etmek oldu.
İlk başlarda kod bilgisi üstüne paylaşım yapar iken katagoride tuttuğum notları da paylaşmaya başladım.
Ardından bu paylaşımlar kendi kendine azalıp konumunu yazarken neşelihissettiğim film, oyun araştırmaları, beğendiğim ecnebi dilde yazılan yazıların tercümesi ve birkaç ürün araştırmasına bıraktı.
İşte bu süreçte epey çok eksiklikleri yaptım.
Bu sorunlar vasıtası ile bloğumun gidişatı şekillendi.
Bazı sorunları düzeltmem defa zamanımı almış olsa da bu yazıyı yazarken geçmiş olan 9 senelik blogculuk serüvenimde epey defa deneyim edindim.
1 - Karar Verin
Burada vurguladığım yer gerçekte blog açmaya "karar" verdikten ilerimertebe.
Acaba doğru hüküm verdiniz mi? Sizi blog yazmaya iten şey ne oldu? Blogaratarak ne yapmaya çalışacaksınız? Bu ve buna benzer sualler blogculuk serüveninize -eğer başlarsa- istikamet verecek kilit sorulardan yanlızcabirkaç tanesi.
Girişte kısa bir şeklinde özetlediğim blogculuk serüvenimde benimhüküm verme aşamam yanlızca yeşil tahtadaki bir Web sitesi adresi olmuştu.
Bu yazdığım suallere verilmiş en kolay cevaplardan biri olabilir.
Ancak bu adımda eksiklikleri mı ettim yok ise doğru hüküm mı verdim,güvenilir değilim.
Acaba doğru hüküm verdiniz mi? Sizi blog yazmaya iten şey ne oldu? Blogaratarak ne yapmaya çalışacaksınız? Bu ve buna benzer sualler blogculuk serüveninize -eğer başlarsa- istikamet verecek kilit sorulardan yanlızcabirkaç tanesi.
Girişte kısa bir şeklinde özetlediğim blogculuk serüvenimde benimhüküm verme aşamam yanlızca yeşil tahtadaki bir Web sitesi adresi olmuştu.
Bu yazdığım suallere verilmiş en kolay cevaplardan biri olabilir.
Ancak bu adımda eksiklikleri mı ettim yok ise doğru hüküm mı verdim,güvenilir değilim.
2 - Amacınızı Seçin
Benim emelim bildiklerimi başka insanlarla paylaşmaktı.
Blog yazdığım proses içinde bu emelim belki farklı yerlere kaydı.
Belki biraz esnedi sündü fakat şu lâhza içersinde belki de paylaşmak istediklerimi paylaşmak gibi bir emele dönüştü.
Dediğim gibi yazarken kendinizi neşeli hissediyorsanız belki de emelinbir ehemmiyeti yoktur.
Ama 'Rotası belli olmayan gemiye hiçbir yel yardımcı olamaz.' diye de birsoz bulunmaktadır.
Blog yazdığım proses içinde bu emelim belki farklı yerlere kaydı.
Belki biraz esnedi sündü fakat şu lâhza içersinde belki de paylaşmak istediklerimi paylaşmak gibi bir emele dönüştü.
Dediğim gibi yazarken kendinizi neşeli hissediyorsanız belki de emelinbir ehemmiyeti yoktur.
Ama 'Rotası belli olmayan gemiye hiçbir yel yardımcı olamaz.' diye de birsoz bulunmaktadır.
3 - Hitap Tarzınızı Belirleyin
Meşhur mutasavvıf Mevlana'nın şu şekilde bir sözü vardır: 'Ya olduğun gibi görün veyahut göründüğün gibi ol.' Bu maddenin özeti gerçektebudur.
Yazdığınız bloğa göre belirleyebileceğiniz hitap şeklinizi kendisiistediğiniz gibi de belirleyebilirsiniz.
Örneğin ben ilk başlarda defa sık olmasa da 'smiley' kullanıyordum.
Şu lâhza hem satır aralarını düzensizleştirdiğinden hatta kendimi sözcüklerle ifade edemeyecek kadar aciz olduğumu düşündürdüğündenkaynaklı kullanmayı bıraktım.
Bu sayede duygularımı yazıya dökerken epey uzaklık katetmeye başladım.
Kurduğum tümceler uzadı, anlatım bozuklukları artmaya başladı böyleceanlatım sorunu olmayan uzun tümceler kurmayı öğrendim.
Yazdığınız bloğa göre belirleyebileceğiniz hitap şeklinizi kendisiistediğiniz gibi de belirleyebilirsiniz.
Örneğin ben ilk başlarda defa sık olmasa da 'smiley' kullanıyordum.
Şu lâhza hem satır aralarını düzensizleştirdiğinden hatta kendimi sözcüklerle ifade edemeyecek kadar aciz olduğumu düşündürdüğündenkaynaklı kullanmayı bıraktım.
Bu sayede duygularımı yazıya dökerken epey uzaklık katetmeye başladım.
Kurduğum tümceler uzadı, anlatım bozuklukları artmaya başladı böyleceanlatım sorunu olmayan uzun tümceler kurmayı öğrendim.
4 - "Okuyucu" Kitlesi Kazanın
Son zamanlarda -abartmak gibi olmasın ama- sanki bir altın kadarkıymetli olan bu kavram her geçen gün azalsa da hiçbir zamanehemmiyetini yitirmeyecektir.
Arkadaş etrafımıza sorsak kaç şahıstan bir bloğu derli toplu olarak takip ettiğine değin pozitif açıklar alırız? Bir elin parmaklarını geçer mi? İşte böylesi bir dönemde sadık okuyucu kitlesi kazanmak oldukça önemli.
Burada iş kuşkusuz bloğu yazan şahıs de ya da ekipte bitiyor.
Özeleştiri inşa etmek icabında kendisi yazdığım blogda pek çok şahsihayatıma yer vermiyorum.
Dediğim gibi yazarken neşeli hissettiğim ve paylaşmayı istediğim şeyleri paylaştığımdan kaynaklı belki bir okuyucu kitlem yoktur.
Ancak muhtelif yerlerden gelen ziyaretçilerin ayrılmadan evvel attıkları yorum da yeteri kadar iyi hissettirmiyor değil.
Bu kitleyi kazanmak içersinde biraz da uğraş vermek gerekmektedir.
Adeta kendisi reklamınızı yapmalısınız başka bir deyişle.
Sosyal medyayı aktif tüketiyorsanız birkaç pazarlama yöntemibiliyorsunuzdur.
Tabir belki biraz çok uçuk olacak fakat çoğu makaleye mevzu olan ve işyaşamında epey ehemmiyet arz eden 'Kendini Pazarlama' tecrübe et birmevzu sahip olunan.
Bu üzerinde ayrı olarak durulacak bambaşka bir mevzu bulunduğuiçersinde araştırmayı size bırakıyorum.
Arkadaş etrafımıza sorsak kaç şahıstan bir bloğu derli toplu olarak takip ettiğine değin pozitif açıklar alırız? Bir elin parmaklarını geçer mi? İşte böylesi bir dönemde sadık okuyucu kitlesi kazanmak oldukça önemli.
Burada iş kuşkusuz bloğu yazan şahıs de ya da ekipte bitiyor.
Özeleştiri inşa etmek icabında kendisi yazdığım blogda pek çok şahsihayatıma yer vermiyorum.
Dediğim gibi yazarken neşeli hissettiğim ve paylaşmayı istediğim şeyleri paylaştığımdan kaynaklı belki bir okuyucu kitlem yoktur.
Ancak muhtelif yerlerden gelen ziyaretçilerin ayrılmadan evvel attıkları yorum da yeteri kadar iyi hissettirmiyor değil.
Bu kitleyi kazanmak içersinde biraz da uğraş vermek gerekmektedir.
Adeta kendisi reklamınızı yapmalısınız başka bir deyişle.
Sosyal medyayı aktif tüketiyorsanız birkaç pazarlama yöntemibiliyorsunuzdur.
Tabir belki biraz çok uçuk olacak fakat çoğu makaleye mevzu olan ve işyaşamında epey ehemmiyet arz eden 'Kendini Pazarlama' tecrübe et birmevzu sahip olunan.
Bu üzerinde ayrı olarak durulacak bambaşka bir mevzu bulunduğuiçersinde araştırmayı size bırakıyorum.
5 - Yakın ve Uzak Hedefleriniz Olsun
Yaptığım en ehemmiyetli yanlışlardan bir tanesi de buydu.
İlk zaman yazı yazarken o lâhza ne yazacaksam onu yazdım.
Sonrasını düşünmedim.
Yaşımın yer aldığı dönemden de olsa lüzum.
O sırada sanki yanlızca ziyaretçi çekmek içersinde muhteva yazdım.
Konularını ön görü edersiniz...
Şimdi onlara değinmiyorum.
İşte o yazdığım yazılar 2012 seneninde adsense hesabımın kapatılmasına,henüz kötüsü domainin engellenmesine sebep oldu ve seçenek reklam çözümleri aramaya başladım.
İlerleyen senelerde blog bir ton kırık link barındıran yazılarla dolmuş oldu.
2014'te 'her hafta minimum bir yazı kuralı' vasıtası ile üretkenliğimi artırmaya başladım.
Bu sırada bloğum bundan sonra blogspotun fiyatsız sunucularında değilkendisi kiraladığım bir sunucuda barınıyor ve kendime ilişkin bir domainim vardı.
Dolayısıyla az da olsa para lazımdı ve bunun içersinde en iyi yol yenidenGoogle Adsense idi.
Emin olun defa araştırdım.
Çok şey tecrübe ettim.
Dönüp dolaşıp aynısı yere geldim.
İşte bunun içersinde de adisyon engelimi kaldırmam gerekiyordu.
Hesap engelini Tarkan'ın 'Şımarık' isimli şarkısından ilham alınarak tatlı dille aştım.
Domain engeli halen sahip olunan olmasından yeniden de reklam barındıramıyordum.
Yıllar evvel yanlızca ziyaretçi ve hit emeliyle yazdığım o yazılar var ya, işte o yazıları tahminen 2000 metnin içinden bulup sildim veyahutdüzenledim.
İşte bunların sebebi blog yazmaya başladığımda kendime yakın ve uzakamaç belirlemediğimden oldu.
Şimdilik tek bir amacım var.
Dediğim gibi 'Her hafta minimum 1 yazı'.
Bunu da sağolsun Sulh Özcan'ın Zinciri Kırma isimli videosunu izlediktenardından belirledim.
Umarım benim bu imla da bazı kişiler içersinde kılavuz gerçekleşir, gemisine yel gerçekleşir.
İlk zaman yazı yazarken o lâhza ne yazacaksam onu yazdım.
Sonrasını düşünmedim.
Yaşımın yer aldığı dönemden de olsa lüzum.
O sırada sanki yanlızca ziyaretçi çekmek içersinde muhteva yazdım.
Konularını ön görü edersiniz...
Şimdi onlara değinmiyorum.
İşte o yazdığım yazılar 2012 seneninde adsense hesabımın kapatılmasına,henüz kötüsü domainin engellenmesine sebep oldu ve seçenek reklam çözümleri aramaya başladım.
İlerleyen senelerde blog bir ton kırık link barındıran yazılarla dolmuş oldu.
2014'te 'her hafta minimum bir yazı kuralı' vasıtası ile üretkenliğimi artırmaya başladım.
Bu sırada bloğum bundan sonra blogspotun fiyatsız sunucularında değilkendisi kiraladığım bir sunucuda barınıyor ve kendime ilişkin bir domainim vardı.
Dolayısıyla az da olsa para lazımdı ve bunun içersinde en iyi yol yenidenGoogle Adsense idi.
Emin olun defa araştırdım.
Çok şey tecrübe ettim.
Dönüp dolaşıp aynısı yere geldim.
İşte bunun içersinde de adisyon engelimi kaldırmam gerekiyordu.
Hesap engelini Tarkan'ın 'Şımarık' isimli şarkısından ilham alınarak tatlı dille aştım.
Domain engeli halen sahip olunan olmasından yeniden de reklam barındıramıyordum.
Yıllar evvel yanlızca ziyaretçi ve hit emeliyle yazdığım o yazılar var ya, işte o yazıları tahminen 2000 metnin içinden bulup sildim veyahutdüzenledim.
İşte bunların sebebi blog yazmaya başladığımda kendime yakın ve uzakamaç belirlemediğimden oldu.
Şimdilik tek bir amacım var.
Dediğim gibi 'Her hafta minimum 1 yazı'.
Bunu da sağolsun Sulh Özcan'ın Zinciri Kırma isimli videosunu izlediktenardından belirledim.
Umarım benim bu imla da bazı kişiler içersinde kılavuz gerçekleşir, gemisine yel gerçekleşir.
6 - Tasarım
Dizayn blogculuğa yeni başlayan biri içersinde ya defa ehemmiyetsizdirveyahut defa ehemmiyetlidir.
Bunun ortası yoktur bana göre.
Ben ilk blog yazmaya başladığım zaman muhteva üretmekten defa blog tasarımını kurcalayıp dururdum.
Bunun sebebinden Blogger Smash Template isminde bir temayı kurcalaya kurcalaya bambaşka hale getirdim.
Çok isteyen olunca da Blogger Bayram Şekeri Ilişkisi diye paylaştım.
Ancak tasarımın gelişen senelerde başıma açtığı en devasa meselelerdenbir tanesi de tema ya da düzenek değiştirdiğimde sağa sola kayan derli toplu olmayan bir blog tasarımıyla karşı karşıya kalmam oldu.
Hiç unutmam bloğum blogspot üzerindeyken yazı kısmı genişliği 544pxbulunduğu içersinde görselleri ve ilave ettiğim videoları manuel olarak 544px genişliğe ayarlamıştım.
Halbuki yer aldığı alan içinde en geniş durumunu alacak kodu yazsamhijyenik olacaktı.
Bunun ortası yoktur bana göre.
Ben ilk blog yazmaya başladığım zaman muhteva üretmekten defa blog tasarımını kurcalayıp dururdum.
Bunun sebebinden Blogger Smash Template isminde bir temayı kurcalaya kurcalaya bambaşka hale getirdim.
Çok isteyen olunca da Blogger Bayram Şekeri Ilişkisi diye paylaştım.
Ancak tasarımın gelişen senelerde başıma açtığı en devasa meselelerdenbir tanesi de tema ya da düzenek değiştirdiğimde sağa sola kayan derli toplu olmayan bir blog tasarımıyla karşı karşıya kalmam oldu.
Hiç unutmam bloğum blogspot üzerindeyken yazı kısmı genişliği 544pxbulunduğu içersinde görselleri ve ilave ettiğim videoları manuel olarak 544px genişliğe ayarlamıştım.
Halbuki yer aldığı alan içinde en geniş durumunu alacak kodu yazsamhijyenik olacaktı.
7 - Gelir Endişesi
Bir yerlerden eşit gelip bildiği, eşi arkadaşı blog yazanların blog yazma hevesiyle yanıp tutuşup sordukları ilk soruyla hayat sürdürdükleri haldir.
Amacınızı belirlerken bu endişeniz yok ise ilerde muhtelif ihtiyaçlardankaynaklı bu kaygıya kapılabilirsiniz.
Buradaki kırmızı çizgi ise blog tasarımını reklamlarla, bilhassa pop-up reklamlarla dolup taşırmadan ayarında göz zevkini bozmayacak şeklindereklam yerleştirmektir.
Eğer ilk başlarda benim gibi muhteva üretirseniz -ne kadar muhtevaüretmek denirse?- bir kere Google Adsense'i unutmanız lazım olur.
Kalan firmalar ya defa açgözlü veyahut Türkiyeden gelen ziyaretçileriçersinde oldukça az ödeme yapmış reklamlardır.
Diğer çeşitleri boşverin.
Yaptığınız işi severek yaparsanız merak etmeyin sponsorlar sizi bulur.
Amatör blogcunun ilk cep harçlığını o sponsorlar verir.
Yani benim öyle oldu.
Google kadar katı kaideleri olmayan şahıslar ya da firmalardan çoğudestekçi yazı önerisi aldım.
Bu vaziyet biraz olsa da yazı yazma şevkimi artırmadı değil.
Google Adsense reklamlarından ardından herhangi bir gelir kaygımkalmadı esasen.
Çünkü destekçi reklamlar bir geldi mi elleri dolu gelir iken Google Adsense damlaya damlaya gölü doldurmaya çalışıyor.
Bu da size az da olsa blogdan para kazanma hissi sağlıyor ki bu görkemlibişi.
Üstelik bu geliriniz arttığında belki de blogculuğu esas işiniz olarak yapmaya başlarsınız belli mi olur? Pollyannacılığın lüzumu yok demeyin.
Artık yeni meslek tipleri oluşmaya başladı.
Sosyal Basın Yazarlığı, Muhteva Yapımcısı, Öykü Anlatıcısı, Blog Yazarı gibi...
Tabi hobinizi işe çevirmemek dilerseniz de bu size kalmış.
Üzerinde tartışılabilecek bir mevzu henüz.
Amacınızı belirlerken bu endişeniz yok ise ilerde muhtelif ihtiyaçlardankaynaklı bu kaygıya kapılabilirsiniz.
Buradaki kırmızı çizgi ise blog tasarımını reklamlarla, bilhassa pop-up reklamlarla dolup taşırmadan ayarında göz zevkini bozmayacak şeklindereklam yerleştirmektir.
Eğer ilk başlarda benim gibi muhteva üretirseniz -ne kadar muhtevaüretmek denirse?- bir kere Google Adsense'i unutmanız lazım olur.
Kalan firmalar ya defa açgözlü veyahut Türkiyeden gelen ziyaretçileriçersinde oldukça az ödeme yapmış reklamlardır.
Diğer çeşitleri boşverin.
Yaptığınız işi severek yaparsanız merak etmeyin sponsorlar sizi bulur.
Amatör blogcunun ilk cep harçlığını o sponsorlar verir.
Yani benim öyle oldu.
Google kadar katı kaideleri olmayan şahıslar ya da firmalardan çoğudestekçi yazı önerisi aldım.
Bu vaziyet biraz olsa da yazı yazma şevkimi artırmadı değil.
Google Adsense reklamlarından ardından herhangi bir gelir kaygımkalmadı esasen.
Çünkü destekçi reklamlar bir geldi mi elleri dolu gelir iken Google Adsense damlaya damlaya gölü doldurmaya çalışıyor.
Bu da size az da olsa blogdan para kazanma hissi sağlıyor ki bu görkemlibişi.
Üstelik bu geliriniz arttığında belki de blogculuğu esas işiniz olarak yapmaya başlarsınız belli mi olur? Pollyannacılığın lüzumu yok demeyin.
Artık yeni meslek tipleri oluşmaya başladı.
Sosyal Basın Yazarlığı, Muhteva Yapımcısı, Öykü Anlatıcısı, Blog Yazarı gibi...
Tabi hobinizi işe çevirmemek dilerseniz de bu size kalmış.
Üzerinde tartışılabilecek bir mevzu henüz.
8 - İsim ve Domain Seçimi
Bu maddeyi bilerek en sona bıraktım.
Çünkü bu şeye benziyor; bir yazı yazdıktan ardından başlık atmaya.
Hani ilk okulda kompozisyon ödevi almıştık ya.
İşte orada öğretmenimiz ne demişti? 'Başlığı yazıyı yazdıktan ardındanyazın.' Blog açarken de vaziyet benzerdir.
Üstteki 7 maddeyi kafanızda bitirdikten cevaplandırdıktan ardından sıra bloğun adını ve domainini seçmeye gelir.
Bu evrede iki türlü tercih var diyebilirim.
İsminiz ve soyisminiz veyahut hayal gücünüzün oluşturacağı fantastik o 'isim'.
Tercih sizin.
Genel isimlerle artan siteler ve bloglar bulunduğu gibi ad ve soyisim ileartan ve hem de sizin de takip ettiğiniz çoğu blog var.
Bazılarına blog denmez fakat konumuz domain ve ad seçimi bulunduğuiçersinde misal yerinde oldu bence.
Çünkü bu şeye benziyor; bir yazı yazdıktan ardından başlık atmaya.
Hani ilk okulda kompozisyon ödevi almıştık ya.
İşte orada öğretmenimiz ne demişti? 'Başlığı yazıyı yazdıktan ardındanyazın.' Blog açarken de vaziyet benzerdir.
Üstteki 7 maddeyi kafanızda bitirdikten cevaplandırdıktan ardından sıra bloğun adını ve domainini seçmeye gelir.
Bu evrede iki türlü tercih var diyebilirim.
İsminiz ve soyisminiz veyahut hayal gücünüzün oluşturacağı fantastik o 'isim'.
Tercih sizin.
Genel isimlerle artan siteler ve bloglar bulunduğu gibi ad ve soyisim ileartan ve hem de sizin de takip ettiğiniz çoğu blog var.
Bazılarına blog denmez fakat konumuz domain ve ad seçimi bulunduğuiçersinde misal yerinde oldu bence.